26 Ağustos 2011 Cuma

BANGKOK II

      
       Bangkok'taki üçüncü gün planımız Çiçek pazarı ve Grand Palace (Kraliyet Sarayı).İlk durağımız çiçek pazarı.Nehir de çalışan vapurlarla gittiğimiz çiçek pazarı beklediğimizden büyük bir yer.Çiçeklerden yapılmış çeşitli kolyeleri ,takıları görebileceğimiz Bangkok'un en güzel kokan yeri.
     


  
       Küçük ve keyifli bir Çiçek pazarı turunun ardından rotayı Kraliyet Sarayı'na çeviriyoruz.Buraya gelirken uzun pantolon giymemiz gerektiğini bildiğimizden tedbirimizi alarak uzun pantolonlarımızı giydik.Sarayın önünde turistlerin bacaklarını örtmesi için örtü satan satıcı amcalara bulaşmadan saraya girdik.1782 yılında başkentin Bangkok'a taşınmasıyla inşa edilmiş içinde yüzden fazla kompleksin bulunduğu saray ,dinin ve Krallığın simgesi olarak hala gücünü korumakta. Bana çok fantastik , iyi bir hayal gücünün ürünü, çok sevimli bir yer olarak geldi.Saraya girdiğim andan itibaren kendimi Disneyland'in uzakdoğu versiyonunda gibi hissettim.İçerisinde yüzlerce heykelin anıtın bulunduğu saray içerisinde kral yaşamasa da hala taç giyme töreni ,kraliyet ailesine ait cenaze törenleri gibi kraliyet ritüellerine ev sahipliği yapmakta..Dış, orta ve iç alan olmak üzere üç ana bölümden oluşan sarayın iç alanı hariç diğer kısımları ziyarete açık.Sarayın en önemli bölümü, Bangkok'un da en önemli tapınağı sayılan Wat Phra Kaew. 66 cm. büyüklüğünde zümrüt buda heykelinin bulunduğu tapınak ,Tay sanatının ve inceliğinin tüm ögelerini barındırıyor.Fotograf cekmenin yasak olduğu tapınağın tam ortasında bir hayli yüksek bir yerde duran zümrüt buda heykeli gerçekten göz alıcı ve zarif bir görünüme sahip.Bu saray mutlaka görülmesi gereken , hatta görülmemişse Bangkok görülmemiştir diyebileceğim çok etkileyici bir yer.




Hiç yorum yok:

Yorum Gönder